Bugün sizlerle medikal bir konu yerine, plastik cerrahların ya da ameliyatlarının konu olduğu filmler hakkında konuşalım, belki biraz nostaljili belki biraz futuristik hissettirecek bir konu.
Plastik cerrahların ya da estetik operasyonların konu olduğu filmler için ben öncelikle bilim kurguları örnek verebilirim.
Geçmişten günümüze sıralarsak;
DARK PASSAGE (1947)
Humphrey Bogart’ın oynadığı bu filmde haksız yere karısının cinayetiyle suçlanan bir adamın hapisten kaçışını ve tanınmamak için yüzünü estetik cerrahi işlemi ile değiştirilmesini konu alıyor. Burada bazen biz plastik cerrahlar kanun koruyucularla, güvenlik amaçlı yüz değiştirme işlemleri yapabiliyoruz. (Tanık koruma gibi durumlarda)
STOLEN FACE (1955)
Terence Fisher tarafından yönetilen bu filmin konusu ise aşkına cevap alamayan bir doktorun, parçalanmış bir kadın hastasının yüzünü aşkının yüzü olarak değiştirmesi ve ona benzetmesini ele alıyor. Yani bu aşk durumu insana neler yaptırıyor dedirten bir örnek ve yine plastik cerrahların yüz değiştirme potansiyeline bir örnek.
EYES WITHOUT A FACE (1960)
Ölümcül bir kaza sonucu yüzü parçalanan kızının, yüzünü onarmak için ne gerekirse yapmaya hazır bir perfeksiyonist doktorun, travmalı ve korkutucu sonu.
THE FACE OF ANOTHER (1966)
Yönetmeni Hiroshi Teshigahara olan bu futuristik bilim kurguda, deforme olmuş bir yüze sahip bir adamın, başka birinin yüzünün kopyalandığı özel maskeler yapan bir kliniğe gitmesiyle başlıyor ve diyebilirim ki günümüzde ki yüz nakillerinin belki gelecekteki en büyük rakibi bu maskeler olabilir.
ASH WEDNESDAY (1973)
Film kocasının ilgisini kaybeden Barbara Sawyer’in ( Elizabet Taylor) yeniden kocasının göz bebeği olma çabasını aynı zamanda yüzünde büyük değişimler yaratmaya çalışmasını konu alıyor. Ben hep tekrar tekrar söylüyorum, estetik cerrahi birileri için değil ama kendiniz için doğal ve ayarında yapılırsa güzel. Bu arada Elizabet Taylor’in performansı enfes…
FACELESS (1988)
Orijinal ismi ‘’ Les Predateurs De La Nuit’’ Bu film de kızının asitle yanan yüzünü onarmak için başka bir kadını yüzünü kullanan bir doktorun hikâyesini anlatıyor, günümüzde yüz nakillerinin başarı ile yapıldığı dünyada, plastik cerrahların bu gücü hem iyi anlamda hem kötü anlamda nasıl kullanılabileceğine dair iyi bir örnek, korku sevenlere duyurulur.
FACE OFF (1997)
Joh Travolta ve Nicolas Cage’in başrollerini oynadığı bu aksiyon macerada yine bir polisin bir teröristin yüzünü alarak yerine geçmesi konu alınıyor. Tabi ki John Travolta durur mu o da Nicolas Cage’in yüzünü alarak karşıt bir çatışmaya doğru giden bir aksiyon. Bence yüz nakilleri bu futuristik kurguda olmayacak ama dijital dünya maskeler bu tanıma yakın sonuçlar çıkaracaktır, bekleyip göreceğiz.
SHI GAN (2006)
Bu Güney Kore yapımı filmde ilgisini kaybeden sevgilisinin ilgisini tekrar kazanmak için radikal yüz değiştirici işlemler geçiren bir kadının konusu hikâye edilmiş. Siz siz olun kimse için böyle şeyler yapmayın derim.
THE HUMAN CENTIPED (2009)
Bu film biraz vahşi olmakla birlikte yinede senaryosu ile ilgili hayli ses getirmişti, Dr. Heiter, bir grup insanı kaçırarak onlar üzerinde radikal , felsefi cerrahi işlem uyguluyor, korku gerilim tarzınıza uygunsa ve mideniz kaldırırsa bir bakın derim…
THE SKIN I LIVE IN (2011) Yine bir Pedro Almodovar filmi ve parlak plastik cerrah Robert Ledgard( Antonio Banderas)… Kızının yaşadığı travmayı buna sebep olan adama uyguladığı beden değiştirici işlemler sayesinde hem ruhsal hem de felsefik bir paradigma ortaya koyuyor, izledim ve ben beğendim tavsiye ederim.
Benim aklıma gelen bir listeydi bu, siz de bu listeye benim hatırlamadıklarımı ekleyebilirsiniz hatta belki dizilerden bile…
Plastik cerrahi çok ileri bir yere geldi işte geçmişte film senaryosu olan konular bugün uygulama alanları olan konular oldu. Ama değişmeyen tek şey bu işin felsefesi ve insan bedeninin sadece etten kemikten olmadığı yani aslında ruhu olduğu…
Haftaya yine ilginç bir konuda görüşmek üzere,
Sağlıkla kalın…